Bilim adamlarının suyun genel yapısı hakkında yaptıkları araştırmalarda su ile bitkiler arasındaki kusursuz uyum gözler önüne serilmiştir.
Otlardan, çeşit çeşit çiçeklere, onlarca metre yüksekliğindeki ağaçlara kadar bütün bitkiler, topraktan aldıkları suyu ve besinleri en uçtaki dallarına, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün yapraklarına ulaştırabilirler. Taşıma işlemi sadece bitkilerdeki sistemler sayesinde gerçekleşmez. Bu taşımanın gerçekleşebilmesi için aynı zamanda suyun özelliklerinin de bitkilerin yapısı ile uyumlu olması gerekmektedir. Bilim adamlarının suyun genel yapısı hakkında yaptıkları araştırmalarda bu uyum gözler önüne serilmiştir.
Allah, yeryüzündeki canlıların yaşamaları için mutlaka gerekli olan suyu, özel olarak yaratmıştır. Suyun önemli özelliklerinden bir tanesi de yüksek yüzey gerilimine sahip olmasıdır. Yüzey gerilimi, sıvıyı oluşturan moleküllerin birbirlerini çekmeleriyle oluşur. Bu sayede bir su kabı, kendi yüksekliğinden biraz daha yüksek bir su kütlesini taşırmadan taşıyabilir.
Bitkiler, suyun yüzey gerilimi sayesinde herhangi bir pompaya ve kas sistemine gerek duymadan, toprağın derinliklerindeki suyu metrelerce yukarı taşıyabilirler. Bilindiği gibi, apartmanlarda suyun üst katlara ulaştırılması için son derece kompleks bir sistem olan hidrofor sistemi kullanılır. Bitkilerde teknoloji ürünü olan hidrofor sistemi bulunmadığı halde su, bitkinin en uç noktasına kadar ulaşır. Bitkilerin köklerindeki ve damarlarındaki kanallar, suyun yüzey geriliminden yararlanacak şekilde tasarlanmışlardır. Yukarı doğru gidildikçe daralan bu kanallar, suyun yukarı doğru "tırmanmasına" neden olur. Eğer suyun yüzey gerilimi diğer sıvıların çoğu gibi düşük düzeyde olsaydı, uzun ağaçların yaşaması imkansız hale gelirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder